Zamanını doldurmuş uçakların emekliye ayrılması hızlanacak ve yeni endüstrinin karbondan arındırma hedeflerini destekleyen uçaklara yer açılacak.
GSYİH’nın yükselmesi ile orta sınıf yoğunlaşacak, keşfetme ve görme isteği hava taşımacılığına olan talebin artmasına neden olacak.
Filo verimliliğinde, sürdürülebilir yakıtlarda, operasyonlarda ve itiş teknolojilerinde devam eden iyileştirmeler, sektörün 2050 net-sıfır karbon hedefini mümkün kılacak.
Önümüzdeki 20 yıl içinde 550 binin üzerinde yeni pilot ve 710 binin üzerinde yüksek vasıflı teknisyene ihtiyaç olacak.
Önümüzdeki 20 yıl içinde Airbus, hava taşımacılığında talebin filo büyümesinden, eskiyen ve daha az yakıt tasarrufu sağlayan uçakların hızlandırılmış bir şekilde emekliliğe kayacağını öngörüyor ve bunun sonucunda da yaklaşık 39 bin yeni nesil yolcu ve kargo uçağı talebi oluşacağını ve bunların 15 bin250’sinin mevcut olanları değiştirme amacıyla gerçekleşeceğini öngörüyor. Sonuç olarak, 2040 yılına gelindiğinde, operasyondaki ticari uçakların büyük çoğunluğu yeni nesil teknolojilere sahip olacak (bugün yaklaşık yüzde13’ü) ve bu da dünya ticari uçak filolarının CO2 verimliliğini önemli ölçüde artıracaktır. Havacılığın ekonomik faydaları, sektörün ötesine uzanıyor, yıllık küresel GSYİH’ya yaklaşık yüzde 4 katkıda bulunuyor ve dünya çapında yaklaşık 90 milyon kişiye istihdam sağlıyor.