Yükleniyor

Elektrikli şarj istasyonları sektörü, Türkiye’de hızla yükselen bir ivme sergiliyor

Günümüzde sürdürülebilirlik odaklı, sorumlu ve duyarlı misafirler, konaklama tercihlerini yaparken otellerin sunduğu yeşil çözümleri dikkate alıyor, tesislerde elektrikli araç şarj istasyonunun bulunmasını önemli bir kriter olarak görüyorlar.


Elektrikli araç şarj istasyonları alanında faaliyet gösteren firmalar, AC, DC ve taşınabilir şarj cihazları ve istasyonlarının üretimi, kurulumu, şarj ağı işletmeciliği, elektrik altyapı çözümleri, yazılım ve donanım çözümleri, destek hizmetleri ve çağrı merkezi ile uçtan uca çözümler sunuyorlar. Sektör profesyonelleri şarj istasyonlarının, kullanıcı deneyimini en üst düzeye çıkarmak için güvenilirlik, hızlı şarj kapasitesi ve akıllı yönetim sistemleriyle donatıldığını ve teknolojinin hızlı değişimi ile elektrikli araç sahiplerine pratik ve konforlu bir şarj deneyimi yaşattıklarını belirtiyorlar. AC istasyonlarının 22 kW ’ye kadar olup oteller, konutlar, alışveriş merkezleri, yeme-içme mekanları tercih edildiğini, otoyollar ve yoğun trafik noktalarında 120 kW ’den 200 kW ‘ye kadar DC hızlı şarj çözümlerinin sunulduğunu açıklıyorlar. Turizm sektörünün kendileri için önemine değinerek, günümüzde sürdürülebilirlik odaklı ve duyarlı misafirlerin, konaklama tercihlerini yaparken otellerin sunduğu yeşil çözümleri dikkate aldığını, tesislerde elektrikli araç şarj istasyonunun bulunmasının önemli bir kriter haline geldiğini belirtiyorlar. Bu bağlamda otellerle olan iş birlikleri sayesinde hem turizm ekosisteminin dönüşümüne katkı sağladıklarını hem de otellerin çevre dostu kimliklerini güçlendirmek için yeşil enerji sertifikalı şarj çözümleri sunduklarını ifade ediyorlar. Otellerin karbon ayak izini azaltmalarına destek olmak için enerji yönetimi ve yeşil enerji entegrasyonu konularında danışmanlık da sağlayabiliyorlar. Otellerin özelliklerine ve misafir profillerine göre ihtiyaç analizleri yaparak, en uygun şarj istasyonu çözümünü buluyor hem estetik hem de fonksiyonellik açısından otellere özel tasarımlar geliştiriyor, tesislerin otoparklarına uygun kapasitede ve hızlı şarj desteği sunan istasyonlar kuruyor ve kurulum sonrası teknik destek sağlıyorlar. Bunu yaparken otellerle oluşturdukları iş modelleri kapsamında maliyet yükü oluşturmadan, gelir paylaşımı modeli ile şarj istasyonlarını işletiyor, misafirlerinin mobil uygulamalar üzerinden şarj istasyonlarını rezerve edebilmesini sağlıyor, kolay ödeme ve kullanım avantajları sunuyorlar. Elektrikli şarj istasyonlarının, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla entegre edildiğinde, karbon salınımını önemli ölçüde azaltarak çevre dostu bir mobilite çözümü sunduğuna vurgu yapan sektör temsilcileri, gelinen noktada bu alandaki yatırımlar ve altyapı çalışmalarının halen yeterli seviyede olmadığını, özellikle şehirler arası yollar ve kırsal alanlarda şarj istasyonu yaygınlığının henüz istenilen düzeyde olmadığını açıklıyorlar. Daha fazla şarj istasyonunun kurularak erişilebilirliğin artmasına ve bu teknolojinin hızlı gelişimini destekleyecek yeni projelere ihtiyaç duyulduğuna vurgu yapıyorlar. Elektrikli araç sayısındaki artış göz önünde bulundurulduğunda, mevcut şarj altyapısının gelişiminin oldukça kritik bir öneme sahip olduğunu, daha fazla yatırım, kamu- özel iş birliği ve inovasyonunun şart olduğunu açıklıyorlar.


Sektör profesyonelleri elektrikli şarj istasyonları sektörünün gelişiminin önünde bulunan zorluklar ve çözüm önerileri hakkında ne diyor?


Şebeke yükü: Yoğun kullanım saatlerinde şarj istasyonlarının enerji talebi artıyor ve bu durum yerel elektrik şebekelerine ek yük getiriyor. Yüksek güçlü DC hızlı şarj istasyonlarının sayısı arttıkça, enerji yönetimi daha kritik hale geliyor. Akıllı şebeke sistemleri ile dinamik enerji yönetimi uygulanarak, yoğun kullanım saatlerinde yük dengelemesi yapılabilir. Güneş panelleri ve batarya depolama sistemleri ile şarj istasyonları yenilenebilir enerji kaynaklarıyla desteklenerek şebeke üzerindeki yük azaltılabilir.

 

İşletme modelleri: Elektrifikasyon ihtiyacının hızla yükselmesi, mevcut altyapının yetersiz kalmasına neden olabilir. Bu nedenle, uzun vadeli planlamalar yapılarak altyapı yatırımlarının artırılması gerekiyor fakat şarj istasyonlarının kurulumu ve işletilmesi yüksek maliyetler gerektiriyor. Elektrikli araç kullanımının yaygınlaşmasıyla talep artsa da şarj istasyonlardan finansal olarak gelir elde etmek ve yeterli kullanıcı sayısına ulaşmak zaman alabiliyor. Farklı işletme modelleri geliştirerek, istasyonların daha verimli ve erişilebilir hale gelmesi sağlanabilir.

 

Şarj süresi: Geleneksel alışılmış yakıtlı araçlara kıyasla daha uzun süren şarj işlemi, bazı kullanıcılar için soru işaretleri yaratabiliyor. Bu sorunu aşmak için Ar-Ge yatırımlarına öncelik vererek şarj teknolojilerini geliştirmek, daha hızlı ve verimli çözümler sunmak gerekiyor. Özellikle hızlı şarj istasyonlarının yaygınlaşması, kullanıcıların zaman kaygısını en aza indirerek elektrikli araçlara geçiş sürecini hızlandırabilir.

 

Şarj istasyonlarının finansmanı: Yoğun kullanım alanlarında daha fazla hızlı şarj istasyonu kurulumu gerekiyor. Bu bağlamda şarj istasyonlarının finansmanı konusunda daha fazla teşvik mekanizmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Sektörün önündeki bu engelleri aşmak için, kamu ve özel sektörün daha fazla iş birliği yapması, yatırım süreçlerinin kolaylaştırılması gerekiyor.


Yoğun rekabet ortamı ve fiyatlandırma politikaları: Yoğun rekabet ortamı ve fiyatlandırma politikaları ticari bir zorluk oluşturuyor. Sektörde hali hazırda 200’e yakın şarj ağı işletmecisi faaliyet gösteriyor. Bunun yanında sürekli yeni yatırım gereksinimi ve cihaz maliyetlerinin yüksek olması da yatırımcılar için başka bir zorluk. Burada yerli üretim devreye girerek daha kaliteli şarj ünitelerini daha uygun fiyata hizmete sunması gerekiyor.


Enerji maliyetleri: Ayrıca sürekli artan enerji maliyetleri hem elektrikli araç kullanıcılarını hem de şarj ağı operatörlerini zorlayıcı koşullar yaratıyor. Ülkemizin yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla yönelerek üretim altyapısı oluşturması, enerji maliyetlerini düşürecek çözümlerin başında yer alıyor.


Araştırma şirketi Rho Motion’in verilerine göre 2024 yılında, dünya genelinde tamamen elektrikli araç satışları yüzde 25 artışla 17 milyonu aştı. 2025 yılında ise bu artışın en az yüzde 17’lik bir artışla 20 milyonun üzerine çıkacağı öngörülüyor

Sektör temsilcileri bu hızlı artış karşısında kullanıcıların rahat bir sürüş deneyimi gerçekleştirmeleri için kesinlikle şarj istasyonlarının artması ve gereken altyapının sağlanması gerektiğini belirtiyorlar. Elektrikli araç alımlarında vergi indirimleri veya muafiyetler, şarj istasyonu kurulumu için teşvikler, elektrikli araç sahiplerine ekonomik şarj tarifeleri vb. destekler sunulabileceğini ve elektrikli araç kullanımını destekleyecek mali teşviklerin sağlanabileceğini açıklıyorlar. Aynı zamanda elektrik şebekelerinin güçlendirilmesi ve elektrikli araçlar için park yerlerinin ayrılması gibi adımların atılmasının bu süreçte büyük öneme sahip olduğunu vurguluyorlar. Yeni yapılan otoparklar, AVM’ler ve toplu konut projelerinde zorunlu kurulması gereken şarj istasyon miktarlarının arttırılması, otoparkı bulunan mevcut bina stokları için de otopark sayısına bağlı olarak şarj istasyon kurulum zorunlulukları getirilmesi, otoyol dinlenme tesislerinde ultra hızlı şarj noktalarının kurulması için ek düzenlemeler yapılması, belediyelerin otopark alanlarını genişletmesi ve şarj hizmeti alacak müşterilere bu alanları ücretsiz olarak sağlaması gibi önerileri sektörün gelişimi için yararlı buluyorlar. 2025 yılında elektrikli araç kullanıcılarına daha erişilebilir ve verimli çözümler sunmayı, Türkiye genelinde elektrikli şarj istasyonlarının yaygınlaşmasına öncülük ederek, sürebilir ulaşımı desteklemeyi hedefliyorlar.


Elektrikli araç şarj soket sayısı şubatta önceki aya göre yüzde 4,2 artarak 28 bin 79'a yükseldi

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) şubata ilişkin 'Şarj Hizmeti Piyasası Aylık İstatistikleri' raporuna göre, şarj istasyonları toplam kurulu gücü, şubatta önceki aya göre yüzde 8,4 artışla 1966 megavat oldu. Şubatta toplam soket sayısı önceki aya göre yüzde 4,2 artışla 28 bin 79'a çıktı. Bu rakam, ocakta 26 bin 941 olarak kayıtlara geçmişti. Bu dönemde, AC şarj soket sayısı 16 bin 533'e çıkarak yüzde 2,5 artış gösterirken, DC şarj soket sayısı da yüzde 6,7 artarak 11 bin 546'ya yükseldi. Önceki ay AC şarj soket sayısı 16 bin 125, DC şarj soket sayısı ise 10 bin 816 olarak kaydedilmişti. Öte yandan, ocakta 198 bin 2 olan elektrikli araç sayısı şubatta 207 bin 989'a ulaştı.


Firmaların konu ile ilgili görüş ve değerlendirmelerine aşağıdaki linke tıklayarak "Turizm Proje" Dergisi nisan 2025 sayısından ulaşabilirsiniz.

Turizm Proje Dergisi Nisan 2025

Turizm Proje Dergisi 2021 - Tüm Hakları Saklıdır.