Hilton İstanbul Bomonti Hotel & Conference Center, Contemporary İstanbul '18 kapsamında gıda israfı, çevre kirliliği ve iklim krizi gibi çevresel sorunlarla mücadele ederek ekosistemi korumayı ve yaşatmayı amaçlayan 

"Farkındalığa Çağrı" temalı bir etkinlik düzenledi.

Hilton İstanbul Bomonti Hotel & Conference Center, Contemporary İstanbul’18 kapsamında, şirketin Amaç İçin Seyahat (Travel With Purpose) hedeflerine uygun bir `Farkındalığa Çağrı' etkinliği düzenledi. Etkinlikte su ve gıda israfı, deniz kirliliği, iklim krizi ve enerji verimliliği gibi konulara dikkat çekildi. Musluktan akıtılan su, eriyen buz küpü, gıda atıklarından oluşturulan bir tablo gibi sanatsal ironilerle katılımcılar aracılığıyla herkese gezegenin geleceği için ‘Farkındalığa Çağrı’ yapıldı.

Etkinlikte sürdürülebilirlik kavramının sadece çevrenin korunması için değil, sektörün geleceği için de son derece önemli olduğunun altını çizen Hilton İstanbul Bomonti Hotel & Conference Center genel müdürü Rainer Gieringer, Hilton’un Amaç İçin Seyahat (Travel With Purpose) taahhüdü ile bu bilince sahip olan turizm sektörünün güçlü markalarından biri olduğuna vurgu yaptı.

Gieringer ‘’Elektrik, su ve atık programlarımız aracılığıyla çevresel ayak izimizi azaltma yönünde önemli adımlar atıyoruz. Karbon ayak izimizi azaltmak için yerel üreticilerden tedarik ettiğimiz ürünlerle oluşturduğumuz, otelimizde sunulan '’50 Mile” menümüzü ve ‘Go Hilton Go Nature’ toplantı paketlerimizin misafirlerimiz tarafından tercih edilmesini teşvik ediyoruz. Sanatın odak noktası olan Contemporary İstanbul’18 kapsamında sürdürülebilirliğin günümüzde ne kadar önemli olduğunu sizlere aktarmak ve dünya için herkese bir çağrıda bulunmak istedik” dedi.

Hilton İstanbul Bomonti Hotel & Conference Center Executive Şefi Alexis Atlamazoğlu, gıda ve su israfı konusuna dikkat çekmek için ihtiyaç fazlası yiyecekleri kullanarak modern sanat dokunuşlu bir tablo oluşturdu. Gıda ve su israfının Türkiye’nin ve dünyanın önemli bir sorunu olduğunun altını çizen Atlamazoğlu, “UNICEF'e göre Dünya nüfusunun yarısı 2025 yılı gibi erken bir tarihte su kıtlığı ile karşı karşıya olan bölgelerde yaşıyor olacak. Bu veriler sadece rakamdan ibaret değil, yaşadığımız dünyada hepimizi bekleyen en büyük tehdit. Bu nedenle herkes tüketiminin farkında olmalı. Düzenlediğimiz etkinlikte aşırı ve gereksiz tüketimin sonuçlarını gözler önüne sermek istedik” dedi.