Yükleniyor

Koordineli bir strateji izlenerek kış turizminin gelişimi sağlanabilir

Türkiye’de, kamu-özel sektör iş birliği ve devlet teşvikleriyle, doğru yerde doğru yatırım yapılarak, uluslararası tanıtıma ağırlık verilerek, sürdürülebilir turizm odağında koordineli bir strateji izlenerek kış turizminin gelişimi sağlanabilir


Kış turizmine hizmet veren kayak otellerimiz ve kayak merkezlerimiz, kolay, orta ve zor seviyelerine göre renklendirilmiş, mekanik tesislerle birbirleriyle bağlantılı, farklı uzunluklarda çok sayıda pist, kayak odaları, kayak ekipmanları, doğa manzaralı kafeleriyle keyifli bir tatil olanağı sunarken, profesyonel hocalar tarafından, özel kayak dersleri imkanlarıyla da tam bir hizmet vizyonuyla faaliyet gösteriyorlar


Kış konseptli otellerimizde, dağ oteli olarak yüksek rakımlarda, pistlere sıfır konumda yer alan otellerimizin yanı sıra kentin merkezinde konumlanan ve konuklarına pistlere transfer imkanlarıyla hizmet veren, aynı zamanda şehri deneyimleme fırsatı sunan şehir otellerimiz de bulunuyor. Kış konseptine hizmet veren otellerimiz, farklı metrekarelerdeki odaları, villaları, kütük evleri, bungalovları, yöresel lezzetler ve dünya mutfak lezzetlerinin sunulduğu restoranları, şömine başı ve doğa manzaralı kafeleri, kayak sporu sonrası rahatlatıcı Spa hizmetleri, tuz odaları, çocuklar için atölyeleri ve bakım merkezleri gibi imkanlarla bütüncül bir hizmet anlayışıyla çalışıyorlar. Ayrıca, orman içindeki doğal ve ezilmemiş pistler, özellikle macerayı seven kayak ve snowboard tutkunları için önemli bir avantaj sağlarken; ışıklandırılmış pistler de kayak severlere eşsiz bir gece kayağı deneyimi sunuyor. Kayak merkezlerimizde kolay, orta ve zor seviyelerine göre renklendirilmiş, mekanik tesislerle birbirleriyle bağlantılı, farklı uzunluklarda çok sayıda pist ve eğitim alanları bulunuyor. Kayak merkezlerinin genel işletmesini yapmakta olan kayak merkezlerimiz, teleferiklerin işletilmesi, kayak pistlerinin hazırlanması, güvenlik tedbirlerinin alınması, suni karlama sistemiyle kar üretilmesi gibi saha hizmetlerinin yanında, yaz faaliyetleri ve sportif aktivitelerle alakalı bütün süreçleri tek elden yürütüyorlar. Global çapta tanıtım ve pazarlama, yurt içi ve yurt dışı fuarlar, seminerler, sunumlar gerçekleştirip, tüm spor branşlarını içine alan yüksek irtifa kamp merkezi ile ön plana çıkıyorlar. Sektör profesyonelleri tesislerinde ağırladıkları misafir profil olarak yoğunlukla iç turizme hitap ettiklerini, dış pazarlardan Rusya, Almanya, İngiltere ve Hollanda gibi Avrupa ülkelerinden, BDT ülkelerinden, Ortadoğu ve Körfez ülkelerinden, özellikle Azerbaycan, Gürcistan ve İran’dan konuk ağırladıklarını belirtiyorlar.


Yanlış politikalar nedeniyle, kar yağışı alan her yere bir kayak tesisi yapmak adeta bir kayak merkezi mezarlığı yaratılmasına yol açıyor

Sektör temsilcileri devletin, kayak turizminin gelişmesi için altyapı çalışmaları, pist düzenlemeleri ve mekanik tesislerin modernizasyonuna yönelik adımlar atmasıyla birlikte, daha modern ve hızlı telesiyej/t-bar sistemleri, kar yapma makineleri ve kar güvencesi sağlayan teknolojilerin yaygınlaştırılması gibi taleplerinin bir kısmının karşılandığını açıklıyorlar. Özellikle Doğu Anadolu bölgesindeki merkezlerde eksikliklerin devam ettiğini ve Uludağ’ın daha da geliştirilebileceğini belirtiyorlar. Tesislerin yoğun günlerde yeterli kapasiteye sahip olmasının ve güvenirliliğin, ekipman kalitesinin çok önemli olduğunu, uzun kuyrukların misafir memnuniyetini olumsuz etkilediğini vurguluyorlar. Ülkemizde irili ufaklı birçok kayak merkezi bulunduğunu açıklayarak, bu kayak merkezlerinin, kış turizminin maliyetleri yüksek bir turizm çeşidi olması neticesinde hem kamu hem de özel sektör tarafından desteklenmesinin önem arz ettiğini ifade ediyorlar. Kış turizmi yatırımlarında öncelikle, potansiyel vadeden kayak merkezlerine odaklanılması gerektiğini önemle belirtiyorlar. Yanlış politikalar nedeniyle, kar yağışı alan her yere bir kayak tesisi yapma gibi bir anlayış geliştiğini, sezon süresi ve kar miktarı gözetilmeden, hiçbir fizibilite etüdüne dayanmayan bu anlayış nedeniyle kıt kaynakların maalesef bu tür atıl yatırımlarda heba edildiğini ve adeta bir kayak merkezi mezarlığı yaratıldığını açıklıyorlar. Bunun da mevcut otel ve tesislerin kapasite kullanımı oranlarında düşüşe neden olduğunu söylüyorlar. Ayrıca, TL’nin aşırı değerlenmesi ve maliyet artışları nedeniyle, yurt dışı alternatiflerin daha fazla tercih edildiğini açıklıyorlar. Türkiye’de kış sporlarına olan ilginin son yıllarda ciddi artış gösterdiğini bu bağlamda hem kamu hem de özel sektörün doğru yatırımlarının bu oranda artmasını beklediklerini ifade ediyorlar. Kamu tarafından yapılacak yatırım kararlarının, uzun sürede alınıyor olması ve fayda-analiz değerlendirilmesinde siyasi kaygıların çoğu zaman ön planda olması sebebiyle başarısızlığa sebep olabildiğini açıklıyorlar. Buna karşın özel sektörün yaptığı yatırımların, hız ve ekonomik boyutuyla birlikte daha sürdürülebilir olduğunu belirtiyorlar. Gelişen teknolojik şartlar ile misafirlerin mekanik tesislerin daha modern, hızlı ve konforlu olmasını talep ettiklerini, fakat bu tür yatırımların çok ciddi ekonomik güç gerektirdiğini açıklıyorlar.

 

Yurt dışında geleneksel kış turizmi destinasyonlarında halkın yüzde 20-30 civarı fiilen kayak sporu yaparken, bu oran ülkemizde henüz yüzde 2 civarında seyrediyor

Sektör profesyonelleri, Türkiye’de kış turizminin yurt içinde özellikle son 10-15 yılda önemli ölçüde arttığını buna rağmen henüz uluslararası kış turizmi destinasyonlarına göre başlangıç aşamasında olduğuna dikkat çekerek, kolay ulaşım imkanı sağlayan lokasyonumuz, uygun fiyatlarımız ve doğal avantajlarımızla bir çok artımız olduğunu belirtiyorlar. Buna karşın eksilerimiz olarak, Türkiye’nin kayak merkezlerinin, uluslararası turizm pazarında yeterince tanıtılmamasını, ülkemizde turizmin genellikle yaz turizmiyle özdeşleştiği için, kış turizmi potansiyelinin göz ardı edilmesini, Avrupa’daki kayak merkezlerinin, modern mekanik sistemler, gelişmiş lojistik ve yüksek hizmet kalitesi ile öne çıkarken, Türkiye’deki birçok kayak merkezinin, bu standartları karşılamakta zorlanmasını gösteriyorlar. Kış turizminin gelişimi için Türkiye’nin kayak turizminin doğru stratejilerle altyapı, hizmet kalitesi ve uluslararası tanıtım çalışmalarının geliştirilmesi, sürdürülebilir turizme odaklanılması, daha koordineli bir strateji izlenilmesi gerektiğini açıklıyorlar. 


Kış turizmi, Türkiye’nin hem ekonomik hem de turistik çeşitliliğini artırmak için büyük bir fırsat, dağların sadece sezonluk değil 12 ay boyunca sürdürülebilir bir şekilde faaliyetlerine devam etmeleri gerekiyor

Kış turizminin Türkiye'nin önemli turizm alanlarından biri olduğunu, ancak bu alanlarda bazı sorunlar bulunduğuna dikkat çeken sektör profesyonelleri, küresel ısınma nedeniyle kar miktarını azalmasının bazı bölgelerde sezonu kısalttığını, yapay kar teknolojilerinin yaygın olarak kullanılması gerektiğini, bazı bölgelerde plansız yapılaşma ve çevre tahribatının altyapı sorunları oluşturduğunu, doğal kaynakların korunmasına ülkece dikkat etmemiz gerektiğini, kış turizmine yönelik yaptırımların kamu ve özel sektör iş birliğiyle devlet teşvikleri ile yapılması gerektiğini açıklıyorlar. Ayrıca kayak turizminde kullanılan mekanik ekipmanların çoğunun yurt dışından ithal edilmesinin kış turizmini her geçen yıl daha pahalı hale getirdiğini, bu durumun özellikle iç pazar misafirler için sorun olduğunu, bu konuda da yapılacak uzun vadede yatırımların, yabancı markaların ülkemizde faaliyet göstermesi adına yapılacak olan teşviklerin, problemin önüne geçilmesini sağlayabileceğini ifade ediyorlar. Kayak bölgesine kış sezonunda uçuş sayısının arttırılmasının ve kayak destinasyonlarına farklı şehirlerden uçuşlar konulmasının, yerel halkın ve genç nesillerin kış turizmi konusunda bilinçlendirilmesinin ve teşvik edilmesinin, uzun vadede bu sektörün büyümesine katkı sağlayabileceğini de belirtiyorlar. Kış turizminin, Türkiye’nin hem ekonomik hem de turistik çeşitliliğini artırmak için büyük bir fırsat olduğunu, dağların sadece sezonluk değil 12 ay boyunca sürdürülebilir bir şekilde faaliyetlerine devam etmeleri gerektiğini vurguluyorlar. Sektör temsilcileri, 2025’te ekonomik dalgalanmalar, artan vergiler, fiyat artışı ve iklim değişikliği etkilerinin dikkate alınmasını gerektiğini belirtmekle birlikte kış turizm sezonunda erken rezervasyondaki artış ve belirlenen hedefler baz alındığında sektörün olumlu bir seyir izleyeceğini, 2025’te dolu dolu bir sezon geçirmeyi umut ettiklerini ifade ediyorlar. 


Turizm Proje Dergisi

Turizm Proje Dergisi 2021 - Tüm Hakları Saklıdır.