Furkan Lüleci / FL PR & Communications Kurucusu
FL PR & Communications kurucusu Furkan Lüleci, Türk markalarının turizmde başarıya ulaşmak için, özgün bir hikaye anlatımını kapsayan bir iletişim modeli benimsemesinin önemine vurgu yapıyor. O markanın kültürel ve duygusal bir bağ kurmasının önemine değinen Lüleci, özellikle geleneksel medya araçları, dergiler, köklü gazeteler ve televizyonlar aracılığıyla bu bağların daha uzun süreli hale geldiğini, sundukları çözümün, kültürel kodları temel alarak markayı global sahnede yerli kültüründen ödün vermeden temsil etmek olduğunu, kısaca sadece satış odaklı değil, etki odaklı bir strateji izlemek olduğunu bunun uzun vadeli başarı için gerekli olduğunu aktarıyor.
Firmanızı kuruluş yılı, faaliyet alanları ve misyonu bağlamında tanıtır mısınız?
2021 yılında Londra’da kurduğumuz FL PR & Communications, kurumsal ve bireysel markalara global pazar odaklı iletişim hizmetleri sunuyor. 2024 yılının eylül ayında Türkiye ofisini açan ajansımız, bilinirlik ve algı yönetimi konusunda markalara, global PR & medya iletişimi, içerik pazarlama, influencer iletişimi, medya planlama ve satın alma - açık hava reklamları ve etkinlik yönetimi gibi geniş bir yelpazede danışmanlık ve uygulama hizmetleri sağlıyor. Sağlık, teknoloji, turizm, gayrimenkul, hızlı tüketim ürünleri (FMCG) ve sanayi gibi çeşitli sektörlerde, yurt dışı pazarlarını hedefleyen şirketlere hizmet veren FL PR & Communications, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avrupa, MENA Bölgesi ve Birleşik Krallık başta olmak üzere geniş bir coğrafyada faaliyet gösteriyor. Bu bölgelerdeki geniş iletişim ağı ve güçlü medya bağlantıları sayesinde, markaların uluslararası pazarda etkin bir şekilde yer almasını sağlayarak başarılı projelere imza atıyor. Kültürel farklılıkları göz önünde bulundurarak markaların stratejilerini hedefledikleri pazarlarda yerelleştirmelerine yardımcı olan FL PR & Communications, dijital dönüşüm ve yenilikçi teknolojilerle global iletişim stratejilerini güçlendiriyor. Etkili iletişim çalışmaları ile şirketlere dünya çapında görünürlük ve bilinirlik sağlayarak, markaların uluslararası arenada hedefledikleri seviyede yer almalarına destek oluyor.
“Türk turizmi ve marka” kelimeleri size neyi çağrıştırıyor?
Türk turizmi ve marka kavramları, Türkiye’nin dünya pazarında henüz tam anlamıyla keşfedilmemiş bir kültürel hazine olduğuna işaret ediyor. Turizm, sadece bir ziyaret değil, aynı zamanda kültürel bir alışveriş ve deneyim paylaşımıdır. Türk turizmi marka haline geldiğinde, ziyaretçiler Türkiye’ye gelirken aynı zamanda tarih, doğa ve yaşam tarzına dair bir hikayeye dahil oluyorlar. Örneğin, Kapadokya’da bir balon turu, İstanbul Boğazı’nda bir tekne gezisi ya da Ege’nin eşsiz plajlarında bir gün geçirmek, ziyaretçilere sadece bir tatil değil, yerel kültürle iç içe bir deneyim sunuyor. Ülke olarak yalnızca turistik bir destinasyon sunmuyoruz; farklı yaşam tarzlarını, kültürel dokuları ve sürdürülebilir bir turizm anlayışını da barındırıyoruz. Türkiye, gastronomisinden sağlık hizmetlerine kadar birçok alanda güçlü hikayeler taşıyor ve bu hikayeler dünya sahnesinde stratejik bir marka yaratma fırsatını içinde barındırıyor. Türk turizmini bir marka olarak kurgularken, gelenekselle modernin kesiştiği noktada, uzun vadeli ve inovatif bir yaklaşım benimsemek, kalıcı bir etki yaratmanın anahtarı bana kalırsa. FL Communications olarak, bu hikayenin uluslararası arenada güçlü bir yere sahip olması için kültürel kodları merkeze alan bir iletişim stratejisinin önemini her zaman vurguluyoruz.
Türkiye turizm açısından potansiyeli olan ve gelişmiş bir ülke. Dünyada Türk turizmi denince, yeterince biliniyor mu? Değerlerimiz, zenginliklerimiz, tesislerimiz vb.
Türkiye’nin turizm açısından sunduğu çeşitlilik, dünya çapında fark edilse de derinlemesine anlaşılmış değil. Yani, ülkemiz sahil ve kültür turizmi ile tanınsa da sağlık, doğa ve gastronomi gibi zenginlikler henüz tam anlamıyla uluslararası bilince yerleşmiş değil. Bu zenginlikleri anlatmak, yalnızca dijital platformlara ve reklamlara yatırım yapmak değil, köklü medya ilişkileriyle de (örneğin, uluslararası dergiler, gazeteler ve televizyon kanalları) yer almakla sağlanabilir. Türkiye’nin sunduğu zenginliği ve çok yönlülüğü global bir marka haline getirirken bu zenginliğin tüm boyutlarıyla anlatılması, uluslararası farkındalığın temelini oluşturur.
Türkiye markalarını dünyaya tanıtmak için neler yapmalı? Devletin teşvikleri global iletişim çalışmalarını kapsıyor mu?
Devlet teşvikleri, aslında devleti bir yatırımcı pozisyonuna getiriyor; bu teşvikler, yalnızca hızlı dönüş sağlanan dijital performans pazarlama araçlarına değil, kalıcı bir marka oluşturma sürecine yönlendirildiğinde çok daha etkili hale geliyor. Bir markanın küresel arenada tanınması ve güçlü bir konuma ulaşması için yalnızca dijital platformlara yatırım yapmak yeterli değil. Türkiye’nin markalarını globalde güçlendirebilmek için uluslararası medya ilişkileri yönetimini, kültürel uyum içeren hikaye anlatımı tekniklerini ve prestijli basın organlarında yer alma stratejilerini kapsayan uzun vadeli bir iletişim yapısına ihtiyaç var. Örneğin, sağlık turizmi alanında Türkiye’yi ziyaret etme potansiyeli olan hastaların uçak biletlerinin karşılanması, transfer süreçlerinin yönetilmesi ya da konaklayacakları otellerdeki ödemelerin yapılması gibi destekler sağlanabiliyor. Ayrıca, bir sağlık markasının hedef ülkede yerel bir etkinlik düzenlemesi gerektiğinde, etkinlik kiralama giderlerinden reklam ve tanıtım çalışmalarına kadar teşvikler sunuluyor. Bu geniş kapsamlı teşvikler, yalnızca kısa vadeli performans odaklı dijital pazarlama faaliyetlerine değil, Türkiye’nin kalıcı bir marka olarak inşa edilmesine olanak sağlayarak markalarımızın uzun vadede daha güçlü ve itibarlı bir konuma gelmesini mümkün kılıyor.
Türk markaları kendilerini dünyaya anlatabilmek için neler yapmalı, şirketler nasıl bir yol izlemeli?
Türk markaları, kendilerini dünyaya tanıtabilmek için hikaye anlatımına dayalı bir iletişim modeli benimsemeli. Bir markanın ürün veya hizmet tanıtımının ötesinde, o markanın kültürel ve duygusal bağ yaratabilmesi önemlidir. Özellikle geleneksel medya araçları, dergiler, köklü gazeteler ve televizyonlar aracılığıyla bu bağlar daha uzun süreli hale gelir. FL Communications olarak bu alanda sunduğumuz çözüm, kültürel kodları temel alarak markayı global sahnede yerli kültüründen ödün vermeden temsil etmektir. Kısaca, sadece satış odaklı değil, etki odaklı bir strateji izlemek, uzun vadeli başarı için gereklidir.
Nerede eksik kalıyoruz, neleri yanlış yapıyoruz?
Türk markaları, genellikle hızlı sonuç bekliyor; bu da uzun vadeli marka inşası açısından bir dezavantaj yaratabiliyor. Ayrıca, küresel pazarda lokalden gelen değerleri doğru anlatmak yerine, çoğu zaman Batı merkezli bir dil kullanmak, markaların özgünlüğünü yitirmesine neden oluyor. Özgünlüğü koruyarak, kültürümüzü samimi bir şekilde anlatan içerikler oluşturmak ve kısa vadeli çözümler yerine, istikrar ve uzun vadeli sürdürülebilirliği hedeflemek en büyük eksikliklerimiz arasında. Bu süreçte, markalaşmaya gereken yatırımı yapmıyoruz. Markalaşmak, gerçek zamanlı gelir akışı elde etmeden ziyade, orta ve uzun vadede tanınan bir marka olarak konumlandığımızda yaratacağı pozitif etki ile değerlidir. Bu bakış açısıyla temel hedefimiz, kısa vadeli gelir elde etmek değil, Türkiye’yi ve temsil ettiğimiz markayı dünya çapında tanınan, tercih edilen ve güvenilen bir destinasyon haline getirmek üzerine kurulu olmalı. Orta ve uzun vadeli bir stratejiyle tanınırlığı sağladığımızda, daha kalıcı, prestijli ve yüksek katma değerli bir yapı inşa edebiliriz.
İletişim yöntemlerinin sadece yeni nesil iletişim araçlarına yönelik tasarlanması hedef kitleye ulaşım için yeterli mi?
Yeni nesil iletişim araçları etkilidir, fakat hedef kitlenin çeşitliliği göz önünde bulundurulduğunda tek başına yeterli olmaz. Geleneksel medya, özellikle bazı bölgelerde hala çok etkili bir mecra olarak varlığını sürdürüyor. Avrupa’nın birçok bölgesinde, köklü gazete ve dergilerde yer almak, markalara güvenilirlik katar. Bu yüzden dijital medya ve geleneksel medyanın dengeli bir şekilde kullanılması, bir markanın çok boyutlu bir tanınırlığa ulaşmasını sağlar.
Türkiye’yi tanıtmak isteyen bir marka için yalnızca sosyal medya değil, basılı yayınlar, köklü gazetelerin online edisyonları ve televizyon kanallarında da yer almak kritik öneme sahip. Böylece, dijital mecraların etkileşimi ile konvansiyonel medyanın güvenilirliğini harmanlayarak çok yönlü bir erişim sağlanabilir.
Türk turizm markalarının global iletişim yapması neden önemli?
Global iletişim, Türk turizmini sadece bir destinasyon olarak değil, kültürlerarası bir etkileşim noktası olarak sunmanın yolunu açar. Türkiye, tarihi zenginlikleriyle ziyaretçilere bir kültür köprüsü sunarken, bu kültürel değeri anlatmak ve deneyimlemeyi sağlamak, ziyaretçilerin ülkeye karşı daha güçlü bir aidiyet hissetmesini sağlar. Global medyada görünürlük kazanmak, yalnızca tanınırlığı değil, kalıcı kültürel bağların oluşmasını da sağlar. Bu noktada, hedeflediğimiz pazardaki insanların Türkiye’yi yalnızca uluslararası arama sonuçları üzerinden değil, kendi ülkelerinde kullandıkları medya araçlarında veya sokaklardaki açık hava reklamlarında da görerek tercih etmeleri daha değerli bir etki yaratır. Çünkü her ülkenin kültürel bakış açısı ve marka algısı farklıdır; dolayısıyla her bölgedeki insanların reklamlara ve iletişime gösterdikleri tepkileri analiz edip bu tepkilere göre ölçeklendirilmiş bir stratejiyle hareket etmek, başarılı bir iletişim süreci için kritik bir öncelik taşır.
FL Communications olarak, markalara sunduğunuz çözümler nelerdir?
FL Communications olarak sunduğumuz çözümler, her markanın benzersiz kimliğine ve hedeflerine uygun şekilde, kültürel bağlar kurarak uzun vadeli başarı sağlamayı hedefleyen kapsamlı bir iletişim modeli içerir. Dijital içerik üretiminden geleneksel medya ilişkilerine, uluslararası medya planlamasından açık hava reklamlarına kadar geniş bir yelpazede her bir marka için özel bir yol haritası hazırlıyoruz. Bu sayede, markaların yalnızca dijital platformlarda değil, hedefledikleri pazardaki köklü gazeteler, prestijli dergiler, televizyon kanalları ve sokaklarda görülebilecek açık hava reklamları aracılığıyla da güvenilir bir itibar kazanmalarına destek oluyoruz. Her marka farklıdır; bu nedenle sunduğumuz hizmetleri de tamamen markanın hedeflerine ve iletişim yapmak istediği bölgenin dinamiklerine göre özelleştiriyoruz. Avustralya’dan Birleşik Krallık’a, ABD’den, Avrupa’ya ve MENA bölgesine kadar geniş bir coğrafyada, her bir pazarın kültürel kodlarına uyum sağlayan ve hedef kitlenin değerlerine hitap eden iletişim çalışmaları yürütüyoruz. Böylece, markaların yalnızca genel bir iletişim stratejisiyle değil, hedef pazarın kendine özgü dinamiklerine uygun olarak benzersiz bir şekilde konumlanmalarını sağlıyoruz. Bu yaklaşım, markalarımızı farklı kılan ve uzun vadeli başarı getiren güçlü ve sürdürülebilir bir strateji sunmamıza olanak tanıyor.