"Türk teknoloji firmalarının globaldeki iletişimini destekleyen devlet destekleri, sıçrama yaratabilir’
Türkiye’de üretim yapan, AR-GE faaliyetleri yürüten teknoloji şirketlerinin global pazarda bilinirliği her geçen gün daha da önemli hale geliyor. Teknoloji şirketlerinin hedef pazarlarda doğru iletişim stratejileri ile global iletişim yürütmeleri, aynı zamanda dış pazarlarda yatırımcı ilişkilerine ve bilinirliklerine önemli bir etki yaratıyor. Türk teknoloji şirketleri başta olmak üzere yurt dışını hedefleyen her sektörden markaya yurt dışında bilinirlik ve algı yönetimi konusunda hizmet veren Londra merkezli iletişim ajansı FL PR & Communications'ın kurucusu Furkan Lüleci, her geçen gün büyüyen, başarılara imza atan teknoloji şirketleri için sunulan devlet teşviklerine dikkat çekti. Lüleci bu desteklerin markalar için sıçrama etkisi yaratacağını belirterek, “Bilişim sektöründeki firmaların markalaşma süreçlerini destekleyerek uluslararası pazarlarda güçlü Türk markaları oluşturmayı amaçlayan TURQUALITY® Programı kapsamında şirketlere marka yönetimi, pazarlama ve kurumsal gelişim gibi alanlarda toplamda yüzde 70 destekler verilebiliyor” diye konuştu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'de üretim yapan teknoloji şirketlerinin ihracat oranı, 2024 yılı Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14 artarak 20 milyar 405 milyon dolar gerçekleşti. Türkiye ekonomisi için teknoloji şirketlerinin yurt dışına açılması, dış pazarlarda yer bulması, ihracatını artırması ülkenin geleceği için önemli bir atılım. Türk markalarının uluslararası arenada tanınan, kalitesi ve AR-GE'siyle dünya kamuoyunda algı oluşturması aynı zamanda etkili, doğru, yerel bir iletişimi de gerektiriyor.
Yurt dışına açılmak isteyen ya da yatırımcı hedefinde olan teknoloji şirketleri için de 360 derece iletişim çözümleri sunan, yol haritası hazırlayan ve doğru iletişim stratejileri için danışmanlık hizmeti veren FL PR & Communications, bu amaçla birçok ülkede faaliyet gösteriyor. FL PR & Communications kurucusu Furkan Lüleci, teknoloji üreten markaların uluslararası pazarlarda başarılı bir yol haritası oluşturması için, öncelikle hedef pazarda yerel ve stratejik bir iletişim ağı kurmayı gerektirdiğinin altını çiziyor.
Farklı alanlarda varlık gösterilmesi etki artırır
Teknoloji şirketlerinin sadece teknoloji odaklı yayınlarla iletişime yönelmesinin eko-sistem içinde bir iletişim sağladığını ancak bunun yeterli olmadığını belirten Lüleci, aynı zamanda teknoloji markalarının geniş kitlelere hitap etmesi için farklı sektörlerle organik bağlar kurması, iletişimi 360 derece ele alması, farklı iletişim alanlarında da varlık göstermesi gerektiğini belirtiyor. Lüleci, “Günümüz dünyasında, global arenada bilinmek istiyorsak, dijital reklam iletişiminin ötesine geçmemiz gerekiyor. Sadece dijital kanallar odaklı reklamlarla fark yaratmak mümkün değil. Marka olarak kendi ürettiğimiz içeriklerle bunu da başaramayız. Erişim, itibar ve bilinirlik, konvansiyonel medya iletişimi olmadan olmaz. İletişim globalde de 360 derece ele alınmalı” dedi.
“Sunduğumuz iletişim hizmetleri yüzde 70 oranında devlet teşvikinde”
Lüleci, Türkiye'den dünyaya açılmak isteyen teknoloji firmaları için ister KOBİ, ister start-up, isterse büyük bir şirket olsun her türlü hizmeti, ihtiyaç duyulan iletişim stratejisini, esnek, yaratıcı ve etkili çözümlerle sunduklarını belirterek, şirketlere devlet tarafından verilen teşviklerin marka için sıçrama etkisi yaratacağını vurguluyor.
Lüleci, "Türkiye’de teknoloji markalarına yönelik devlet teşvikleri ağırlıklı olarak Ar-Ge, üretim, halkla ilişkiler, pazarlama ve ihracata odaklanıyor. Bazı teşvikler, iletişim ve tanıtım gibi faaliyetleri de kapsarken, bazıları bu tür harcamalara sınırlamalar getirebiliyor. Teşviklerin iletişim ve pazarlama için kullanılıp kullanılamayacağı, programın detaylarına bağlı. Bu yüzden teşvikten yararlanan şirketlerin, programın kurallarını dikkatlice incelemeleri gerekiyor. Bu konuda kesin bilgi almak için resmi kaynaklara başvurmak en doğrusu. Ancak bizim sunduğumuz hemen hemen her hizmet yüzde 70 devlet teşvikleri kapsamında değerlendirilebiliyor. Birçok proje hayata geçiriyoruz. Sadece teşvik olduğu için değil, teşvikten yararlanılacağı bilinerek, hedef odaklı planlı iletişim çalışmaları hayata geçirmek önemli" ifadelerini kullandı.
TURQUALITY® Programı hakkında detaylar veren Lüleci, şu verileri paylaştı:
“Bilişim sektöründeki firmaların markalaşma süreçlerini destekleyerek uluslararası pazarlarda güçlü Türk markaları oluşturmayı amaçlayan TURQUALITY® Programı kapsamında da şirketlere önemli teşvikler veriliyor. Program kapsamında stratejik iş planı hazırlama, marka yönetimi, pazarlama ve kurumsal gelişim gibi alanlarda ürün veya hizmet bazlı reklam faaliyetleri için yüzde 60 destek oranı ve yüzde 10 ilave destek sunuluyor. Destek süresinin 5 yıl olduğu programda, ilk 3 adet için destek üst limiti 10 milyon TL, sonraki 7 adet için ise 1 milyon 200 bin TL.”